21 Haziran 2010 Pazartesi

17 Haziran 2010 Perşembe

ÇOK ÜZÜLÜYORUM MUSTAFA SARIGÜL'E


Hakkaten çok üzülüyorum.
Şİmdi  neden diyeceksiniz, adam sürekli bir ''Türkiye'nin aradığı lider,ihtiyaç duyduğu önder'' olmaya çalışıyor ve sürekli bi engel çıkıyor karşısına. Yani sorsanız,karşınıza alıp konuşsanız ''Mustafacım biz şimdi Türk halkı olarak toplandık, senin hakkında düşündük, seni sevindirelim dedik, şimdi seni başbakan mı  yapalım yoksa türkiyenin hakkaten ihtiyaç duyduğu lider mi yapalım'' deseniz ''abi ben ihtiyaç duyulan olim ya kafam raaad olsun'' der. 

Evet tamam yakışıklılık bazında olabilir böyle bi ihtiyaç yani Almanya başkanı Merkel'in karşısına çıksa ''nasılsınız hanfendi hömmm çok şıksınız'' filan diye iki kaş göz yapıp kapıverse ekonomik işbirliği anlaşmalarını tabi güzel olur, sonuçta dalyan gibi delikanlı, samimiyetsiz sırıtışına rağmen. Belediye başkanı görevinde nasıl hizmetler verdiğini, ne kadar süpersel bi belediye başkanı olduğunu bilmiyorum açıkcası ama , mustafa sarıgül'ün olayı çok başka.

şimdi chp'deyken tarakkıran saçlı abimiz,chp'nin ve türkiye'nin aradığı lider diye parti başkanlığına aday oldu biliyosunuz ama sonunda albümü 7 satan şarkıcı gibi kaldı ortada, Deniz Baykal Power sağolsun. sonra partiden ihraç edildi filan. sonra dsp'ye geçti yine aranılan lider mottosuyla,orda da elmaları toplayamadı.
 Sonra Türkiye Değişim Hareketi adında bi oluşuma gidildi,Sarıgül hasret kalınan lider, aranılan önder sloganlarıyla meydanlarda boy gösterdi, sarı olan ne varsa halka dağıttı,sarı güller,karanfiller, sarıya boyanmış güvercinler filan. ama bi tek kendileri gaza gelmiş gibiydi bu durumda bi farkındalık yaratmadılar kamuoyunda.
ve son olarak deniz baykal'ın sanatsal filmi sonrası ortaya çıkan buhranda yine aranılan lider ortaya çıktı. işte şartlar çok uygundu deniz baykal gitmiş,bi tek  tayyip kalmış ilerde,ve ona karşı çıkacak kimse kalmamış. Sarıgül bu durumda 3 gün filan şükretmiştir sanırım,böyle salonda dizlerinin üzerinde kaymıştır filan. yine sarıgül volüm yükseltip atağa geçecekken,kılıçdaroğlu çıkıverdi. yine olmadı sarıgül, yine olmadı, bu da gol değil malesef.

işte bu yüzden çok üzülüyorum bu adama,ne zaman özlem duyulan lider olmaya çalışsa karşısına birileri çıkıyor.  şimdi de kılıçdaroğlu başkan seçildikten sonra bi kaç gün ''acaba chp'ye dönsem mi lan'' diye düşündü, bi kaç gün sonra kararımızı açıklicaz filan dendi. ama aranılan lider olma özlemi ağır basmış olcak ki ''yok aga parti kurcam ben valla gelen gelir'' dedi. 

Ama olmaz ki böyle mustafacım yav. yani onca bayrağa, şehir şehir dolaştırken tükettiğin fosil yakıta, sarıya boyanmış güvercinlere yazık. yine olmicak işte bunu sen de biliyosun, hayır ben sana aranılan lider olma demiyorum, ol ama hobi olarak ol.

15 Haziran 2010 Salı

TÜRKİYE NÜFUSUNUN %70'İ BALKAN GÖÇMENİDİR





Ulan batılı olmaya,coğrafi olarak bi kaç boylam önde olmaya, ufak bi beyaz tenliliğe ne çok özendik halkça. Yıllardır hangi ortamda böbürlene böbürlene memleket muhabbeti yapan bir genç görsem, o anda anlarım ki orada ya bir Adanalı vardır ya da dedesinin,ninesinin balkan göçmeni olmasıyla övünen bi insan vardır.

Tamam bak renkli gözlüsün,hadi renkli gözlü olmasan bile beyaz tenlisin, hadi tamam belki beyaz tenli bile diilsin ama batılılık bayrağını adeta sen taşıyosun bu ülkede ama en küçük bi fırsatta şu ''balkan, girit, selanik'' dolaylarından bi türkü çığırma kardeşim. insanları üzmenin alemi yok,bu ülkede herkesin dedesi girit göçmeni değil,ninesi bi büyük rakı filan bitiren ilk cumhuriyet kadınlarından da diil, olan var olmayan var.

Bu arada bu şekilde ortamlarda prim yapan da görülmemiştir bu dünyada. balkan göçmeni olan kişi gururlu ve başı dik bir edayla '' benim dedemgil makedon göçmeni'' der ve kurnaz ve kıvançlı bir gülümseme yerleşir dudağının kenarına. ancak karşıdaki beklenilen görkemli tepkiyi asla göstermez,çünkü insanın balkanlığı ancak kendisine hoş görünür,farklı görünür. bikaç çaresiz denemeden sonra ve ''biz balkan göçmeni olduğumuz için......''cümlelerinden sonra artık takati kalmamıştır göçmenin ve pis çorumlu diyerek başka bir muhabbete geçer.

aynı zamanda böyle makedonya,girit,rodos, selanik filan diye dolaşıp 8 kuşak ığdırlı insanlar da vardır ki artık düşünün bu balkan sevdası ne seviyede insanımızda.

tamam bak balkanlar çok güzel memleket, müzikleri yemekleri filan hep süpersel, insanı da çok tatlı (yeni transfer edilen yabancı futbolcu söylemi) ve tamam gerçekten ordan göçenler var ve hakkaten iyi bir gen taşıyorlar bazıları ama ne bilim be abi modası geçiyor gibi sanki bu böbürlenmenin.

haa benim ana tarafı da makedon göçmeni mesela ehe hehe

APAÇİLİK ÇOK GELİŞECEK GÖRECEKSİNİZ


onlar her yerdeler,
onlar bizden daha fazla ve daha güçlüler
onlar bizden daha zalımlar,
onlar mc'ler, onlar dj'ler, onlar staylalar...
onlar apaçiler.

şimdi bu yazının amacı bi kaç apaçi fotoğrafı, video su filan paylaşıp ahahahahahaha ne komik abi yaaa diye işin kolayına kaçmak değil.
amacım burada götümden sosyolojik tespitler, efendime söyliyim, geleceğe yönelik çıkarımlar yapmak.

şimdi bilidğiniz gibi apaçilik diye bişey çıktı,herkes güldü eğlendi,modernliğimiz ve normal saç stillerimizle ezdik onları bi sürü, çünkü hakkaten saçma insanlar, çünkü böyle olmak dışında biş ey verilmemiş onlara,onlar da marjinal olmaya çalışmışlar kendilerince falan filan.

buraya kadar herkesin hislerini paylaşıyorum.
ancak insanların görmediği bir tehlike var.

bundan 10 yıl sonra apaçilik kendi sanatını,kendi yaşam biçimini oluşturacak.

evet


acı ama gerçek


hatta oluşturmaya başladı bile.


neden böyle düşünüyon dandik eleştirmen diyenlere minik bir hatırlatma yapmak istiyorum.


bundan 10-15 yıl önce herkes gay şarkıcılarla,yazarlarla filan dalga geçerdi hohohoreho ipne lan bu filan diye, sonra noldu peki,noldu? gay'ler kendi edebiyatlarını,kendi müziklerini oluşturdular,bir sektör yarattılar kendilerine.


işte diyorum ki apaçilik de bi 10 sene sonra beyle beyle olacak.
ismail yk, cankan filan mesela apaçiliğin iki tanrısı,albümleri şarkıları kaç satıyor veya tıklanıyor haberiniz var mı?
veya mc yakışikli,mc serseri, yaralı stayla filan gibi dalga geçtiğimiz heriflerin videoları, şarkıları ciddi anlamda kaç kere dinlenmiş haberiniz var mı? böyle ehehe çok komik yaa şeklindeki ilgiden bahsetmiyorum,o şarkıyı açıp kahverengi efes içip,şahinlerle bi tepede demlenen adamlardan bahsediyorum, var böyleleri.


onlara iyi davranalım, saçın ne gezel olmuş diyelim, oo sen de mc'sin hoşgeldin,sen de mi dj'sin oo bravo filan diyelim. yoksa onlar karşısında ''şeriat gelcek yaaaa'' diye ağlayan sarışın tiki kızlar gibi oluruz. onlar gümbür gümbür geliyor, tehlikenin farkında mısınız?

12 Haziran 2010 Cumartesi

HANİ ORTAÇAĞ FİLMLERİNDE FİLAN HUZURLU MÜZİKLER VAR YA

işte bu grup o müzikleri yapıyor. Hani mesela ana karakter süpersel bi çayırdan geçer,yeşil filan,sonra bi müzik duyulur.

 http://www.youtube.com/watch?v=dlR2v7CkUOo


kılıcı kapıp gidesim gelir vizigot yaylasına,durduramam kendimi bazı bazı

10 Haziran 2010 Perşembe

DEMET AKALIN STAYLA ŞARKI YAZMAK



merhabalar efendim. şimdi biliyosunuz malum yaz  geldi,plajlar olsun kumsallar olsun sahiller olsun şenlenmek için bazı gaz verici,hoplayıp zıplatıcı şarkılara ihtiyaç duyuyor. işte bu eksikliği gidermek için Tanrı ''beach'' insanlarına serdar ortaç ve demet akalın adında iki melaike gönderdi.

bildiğiniz gibi her yaz  öncesi bu iki isim albüm,single filan çıkarır, ve mutlaka yaza damgasını vuracak şarkılar yaparlar. sırf bu iki insan ve yazdıkları şarkı sözleri yüzünden yeni bir sanat akımı bile doğdu. ''aman çok da s.kimde'' sanat akımı.

nedir ve ne değildir peki bu sanat akımı?
öncelikle oluşturduğunuz sanat eserinde birilerini terketmeniz, birileri tarafından terkedilmeniz veya ayrılığın yakın olduğu bir süreçten geçmeniz gerekiyor.
ondan sonra bu tür duygusal ilişkilerde bulunduğunuz insanın pek de sallamadığınız bi insan olması gerekiyor.
bu iki yöntemi kullanarak başarılı bir ''çok da s.kimde'' sanatçısı olabilirsiniz.
ben de kendimce,nacizane bu yöntemleri kullanarak bir şarkı yazdım, neticeye inanamayacaksınız:


DURDURAK BİLMEDİM
ah hanfendiye bak beni terkediyor
sanıyor beni çok ilgilendiriyor
sanki ben tipsizin önde gideniyim ya
yeni sevgili bulamaz sanıyor...

ah saf sevgilim...
yani eski sevgilim..
senden ayrılınca..
durdurak bilmedim..

ah saf sevgilim..
pardon eski sevgilim
durdurak bilmeyince..
deli inlettim...

hanfendi noldu bozuldunuz mu?
kalbimden de kovuldunuz mu?
sanki ben ferhatım,ben mecnunum ya..
peşinden çöllere düşecem sanıyor..

ah saf sevgilim...
yani eski sevgilim..
senden ayrılınca..
durdurak bilmedim..

ah saf sevgilim..
pardon eski sevgilim
durdurak bilmeyince..
deli inlettim...


işte gördünüz mü,isteyince nasıl da oluyor. şarkı sözünü beğenen yeni ''çok da s.kimde'' sanatçıları benimle irtibata geçebilrler,her hakkı saklıdır çünkü bu şarkının.

gelecek yaza bu şarkıyı plajda duyarsanız ayak başparmağınızla tempo tutmayı ihmal etmeyin.

haa bu arada, şimdi demet akalın görseli ararken aklıma geldi, bu kadın bi zamanlar mankendi be. vay be. demek ki herkes her istediğini yapabiliyor bu ülkede. manken olm. yani sindi cravfırd'la filan aynı mesleği icra ediyordu bi zamanlar.

neyse öptüm gözlerinizden. 

8 Haziran 2010 Salı

YAHUDİ OLMAK, ORPHANED LAND VE İSMAİL TÜRÜT KAFASINDA METALCİLER

şimdi biliyosunuz İsrail'le durumlar biraz karışık. Savaşalım abiii döner pıçaklarıyla dalalım'' diyen angutlar var, sonra internette filan savaş çıksa kim kimin ağzına sıçar diye tartışan denyolar var. bi de sonisphere festivaline yahudi grup gelmesin diyen embesiller var. bunlardan bahsedicem biraz izninizle.

şimdi bu yaz biliyosunuz türkiyenin gelmiş geçmiş en süpersel festivali olcak. metal sosyetesinin tüm tanınmış isimleri orda olcak filan,metallicalar,rammsteinlar,slayerlar,manowarlar efendime söyliyim ve daha niceleri istanbulda bu yaz.

bi de bu gruplar içinde orphaned land adlı, güzel müzik yapan, türkiyeden çıkmayan ayda bir türkiyede konser veren bi grup var. vardı daha doğrusu. korkaklık ve güvensizlik nedeniyle programdan çıkarıldı.

peki neden? çünkü orphaned land israilli bir grup.

evet bu kadar.
tek neden bu.

oha yok artık dediğiniz duyar gibiyim.

şimdi bu sonisphere festivaline gidecek bazı gerizekalılar demiş ki ''aga bu adamlar yahudi,çıkmasınlar festivale,pet şişe atarız,bozuk para atarız, fenerbahçe-galatasaray derbisine çeviririz orayı, çünkü onlar yahudi, yahudi abiii'' demiş. organizatörler de ''haklı olabilirler,biz orda binlerce güvenlik görevlisiyle olay çıkmasını nasıl engelleriz'' diye tedirgin olup programdan çıkarmışlar bu grubu.

şimdi anlayamadığım ilk nokta ''bunlar yahudi konsere çıkmasın'' diyen insanların hiç metal dinleyip dinlemedikleri. yani ozan arif dinleseler bu cümleleri anca sarfederlerdi. veya mustafa yıldızdoğan filan. nasıl olcak böyle? üzerlerinde kesin çeşitli grup tişörtleri filan da vardır. tişört slayer tişörtü ama kafa ismail türüt

anlayamadığım ikinci nokta: bu insanların hiç orphaned land dinleyip dinlemedikleri. zira orphaned landin amblemi 3 dinin simgelerinden oluşuyor,şarkılarında filan  dinlerin kardeşliğini filan savunuyorlar,saz bile çalıyorlar. ee sırf yahudi diye bu insanları şeytan ilan ediceksek metallica da gelmesin çnkü onlar da amerikalı ve amerika afganistanda ve ırakta binlerce müslümanı katletti. aynı düz mantık aynı angut mantık.

sonisphere festivali alperen ocaklarının akınına mı uğradı acaba? 
keşke headliner olarak metallica yerine İsmail Türüt'ü görebilsek o festivalde.

insanlar,devlet ve din siyasetlerinden bağımsızdır.

ee siz böyle yaparsanız nasıl metal festivali olcak amınyum.

SİFTAH KURBAN'DAN, BEREKET ALLAH'TAN


Kurban - Sahip 
Eveeett bu güzide platformdaki ilk albüm kiritiğimizi bu albümle yapalım dedik. aslında sadece ben dedim ama ciddiye alın diye çoğul konuşuyorum.
neyse efendim Kurban, 5 yıl aradan sonra Sahip isimli albümünü geçen aylarda çıkardı. iyi de oldu güzel de oldu tamam mı. çünkü özlemiştik gayet, 5 yıllık beklemeye değen bir albüm yapmışlar,kutluyoruz kendilerini.

ilk başta albüm kartonetine değinmek istiyorum izninizle. sembolizm akan güzel bi kartonet olmuş,sırf bu kartonet için bile orjinali alınır yani bu albüm. internetten indirmeyin bence, 50 megabayt lan,kalitesiz (araştırdım)

şimdi kurban'ın albümlerine bi baktığımızda hiç bu kadar dertli kafası bozuk bi albüm görmemiştik. bi sorunu var yani bu albümün bişeylerle. hani dinleyince albüm cana bürünüp sanki birilerine kafa atacakmış gibi hissediyosunuz. bu duyguyu size şarkı sözleri ve melodiler veriyor. sert bir albüm hem şarkı sözleri hem müzikal açıdan. sözler direk anlatıyor derdini,dolambaçlı yollara girmeden, ''şak'' diye enseye tokat atıveriyor.  mor ve ötesi gibi ''kuş kanat açtı ve polenler havalandı'' dizesinden ''bakın burda kapitalist toplumu eleştirdik'' demiyorlar. ''sen yobaz,efendinin kucağında yerini al'' diyorlar. 

özellikle yobaz,hakim, güneş, son emir, mesih ve  misafir şarkıları direk kendini belli ediyor albümde. bence klip çekilecekse güneş veya misafire çekilmeli. ya da yeter ki çekilsin de hangisi olduğu önemli değil,bildiğiniz gibi bu klip işi pembe diziye döndü
 neyse şimdi gelelim diğer önemli meseleye:
böyle insanların görüşlerine filan bakıyorum albümle ilgili,hepsi aynı şeyi söylüyor ''ifrit şarkısı toxicity'e benziyor''. hatta şu şarkı da şuna benziyor,buna benziyor filan. şu ana kadar albüm çıkartıp adını duyurmuş tüm yabancı grupları gördüm ben bu benzeyenler listesinde. şimdi sertar ortaç kafasına girip ''e 6 tane nota var kaç tane farklı şarkı yapacaz amınyum'' demek istemiyorum da,bence benzemiyorlar bile.  bence insanlar aa bu aynı zözörörzpör grubunun şu şarkısı demek yerine şarkıyı bi özümseyerek dinlesinler. hayır ne sanıyoruz ki bu adamlar düğünlerde org çalan adamlar değiller,heralde bu 1 yıllık stüdyo çıkıp ''olm bu şarkı şu şarkının aynısı lan''  diyecek elemanlar vardır çevrelerinde. eğer benziyosa da bana koymaz aga ben sevdim mi,şarkıları sevdim,özgünlüklerine yeteneklerine inanıyo muyum adamların,inanıyorum. isterse bi şarkıları da serdar ortaçtan çalıntı olsun ne fark eder. duygu önemli duygu..
zaten ''6 nota var,kaç farklı şarkı yapılabilir ki amınyum'' 

Adettendir: Merhaba

Merhabalar henüz umrunda bile olmadığım canım okuyucularım... Şuanda sizile konuşmak duvarlara yumruk atmak gibi boş ve boşuna bir çaba...
Ama olsun giden sevgilinin ardından ''olsun o kaybetti'' diyen insanım ben böyle şeylere gocunmam,elbet bir-iki okumaya başlarsınız, yani temennim o yönde...

şimdi amacımız nedir?
amacım burda kendimce böyle yorumlar yapmak, kritikler yapmak filan,genelde müzikal açıdan filan...öyle düşündüm yani değişebilir.belki bir gün bir bakmışsınız çeşitli  müzikal olaylardan bahsedecekken galatasarayın sağ bekinden bahsederim filan olabilir böyle şeyler. unutmayın ben dandik eleştirmenim.

burda yazdığım kritikleri de dinlediğim izlediğim gördüğüm şeyler üzerine bir fikir beyanatıdır,yani ben burda ''ulan eskişehirli avantgarde black metal grubu sokak köpeklerinin son albümü leşyiyenler gerçekten müzikal açıdan çok yavan'' filan yazınca vay efendim niyeöyle didin,yok efendim niye böyle didin oldu mu şimdi filan gibi gereksiz yorumlar yapmayın,çünkü dandik eleştirmenin kalemi keskin olduğu kadar arkası da sağlamdır,ülkü ocaklarından tanıdıklarım var,sorun çıkartanı okul çıkışında dövdürtürüm ona göre...

yani bu blog aslında iki ergenin ''abi o şarkıdaki o gitar neydi öyle yaa öldürmüş abiiii'' diye muhabbet etmesinin daha ulvi hali...

iyi okumalar...